Inarius Kimdir ? (Diablo 4)


 

Inarius Kimdir ? (Diablo 4)

Herkese selamlar arkadaşlar.

Yine yeniden bir Diablo Lore videosu ile karşınızdayım.

Bu videoda konumuz Diablo 4 ile gündeme gelen ve ilk sinematikte tutsak halde gösterilen, daha sonra görkemli bir görsel ile karşımıza çıkan düşmüş yüksek melek Inarius.

Hikayenin aslına bakılırsa düşmüş mü yoksa aydınlanmayı yaşamış melek mi oluyor, tam bilemiyoruz. Çünkü bu yüksek yani Arch-Angel Inarius bir zamanlar yüksek melek meclisi Angiris Council'ın danışmanıyken, yaradılışın başından beri süregelen The Eternal Conflict yani Sonsuz Savaşı'n bir sonucunun olmadığını anlamış ve bu konu üzerinde düşünmeye başlamıştı. 

Tyrael gibi isminden sıkça söz ettiğimiz ve resmen bu evrenin kahramanı olan bir baş meleğin teğmeni iken sayısız iblis öldürmüştür. Kudreti öyle yüceydi ki, bir iblis generali olan Azmodan ile başa baş mücadele edebilmiştir. Ve bu savaşı şöyle anlatmıştır;

"Bana kahraman diyorlar. Sayısız iblis öldürdüm. Savaşlar kazandım ve kuşatmalar aştım ve bu bana hiçbir şey kazandırmadı. Bu savaşın bir galibi olmayacağını biliyorum. Sadece sonsuz bir intikam, gurur ve nefretle dolu. Tyrael anlamıyor. Savaşın görkeminin ötesini göremez. Zamanla yapabilir. Ama o gün henüz yakın değil."

Sonsuz savaşın bir yere varamayacağını anlayan Inarius kendi kurduğu bir ekip ile, bu savaşa son verme umudu ile, uğruna savaşılan dünyalar taşı olan Anu'nun gözünü ele geçirmek için bir saldırı düzenledi ancak bu O'na çok pahalıya patladı. Inarius cehennem birliklerince yakalandı ve Mephisto'nun alemi nefretin düzleminde hapsedildi. Hikayenin seyri de işte bu noktada değişmeye başlıyor. Mephisto Inarius'un gardiyanı olarak öz kızı Lilith'i görevlendirmişti. Çünkü Inarius her ne kadar tutsak da olsa hafife alınmayacak bir düşmandı. Ancak işler pek de Mephisto'nun planladığı gibi gitmeyecekti. Çünkü savaşın yaralarını taşıyan, yorulan, sıkılan ve anlamsız bulan tek kişi Inarius değildi. Ve Inarius derin kişiliği ile resmen Lilith'in iblis kalbine dokundu ve sözleri ile ikna edebildi. Basit bir konuşmadan öteye gidecekti aralarındaki ilişki. 

Lilith ve Inarius birlikte hareket ederek, dünyalar taşını Pandemonium Fortress'ten çalarak kendilerine ait bir dünya yarattılar! 

Bu yarattıkları dünya Sonsuz Savaş konusunda benzer düşüncelere sahip ve artık savaşmak istemeyen bütün melek ve şeytanlar için bir sığınak görevi görecekti. Bu nedenle de bu dünyaya sığınak anlamına gelen Sanctuary ismini verdiler. Cennet ve Cehennemin ise dünyalar taşına ne olduğundan bir haberdi. Ve bu savaşın seyrini çok ama çok değiştirecekti. Çünkü çalınan şey öyle alelade bir şey değildi. Yaradılışın ve kainatın temeli olan Kristal Tanrı Anu'nun gözüydü. Ancak Inarius'un da bir planı vardı. Yarattıkları gezegende bu taşı saklamak için Arreat adını verdikleri büyük bir dağ yarattı. Tabi bu yeterli olmayacaktı. 

Uzun yıllar barış hüküm sürdü. Lilith ve Inarius giderek yakınlaştı ve birbirlerine aşık oldular ve bu aşk meyvesini verdi. Bildiğimiz dünyada ilk insanoğlu Nephalem ırkı doğmuş oldu. Bu ırkın öncüsü Rathma ismi ile bilinen Linarian olacaktı. 

Korku Inarius'u pençesine almaya başlamıştı bile. 

"Lilith'i yanımda uyurken gördüğümde, içim karanlık düşüncelerle doldu. Günahlarım gerçek ve kesinlikle bedelini ödeyeceğim. Şuan barış içinde yaşıyoruz ancak bu böyle devam edemez. Benim için gelecekler!"

Inarius yeni yarattıkları ırkın potansiyel gücünün farkına varmış ve Sanctuary için büyük bir tehdit olduğuna kanaat getirmişti. Çok geçmeden de bununla ilgili aksiyonunu aldı. Ancak Lilith'in fikrini sormamıştı. Çocuklarının katlini öğrenen Lilith deliye döndü ve buna sebep olan kim varsa yok etmeye başladı. Lilith durdurulmalıydı, yoksa herkesi yok edecekti. Belki de haklıydı çünkü çocuklarını koruyordu. Ama Inarius farklı düşüncelere sahipti. Lilith'i durdurmayı başardı ancak onu öldüremezdi. Lilith bunun için çok güçlüydü ve Cehennemden yeniden doğacaktı. Cehennemin Sanctuary'i öğrenmesini riske edemezdi. Nihayetinde Inarius, asla ihanet etmeyeceğine söz verdiği aşkı Lilith'i sonsuz karanlık olan Void'e kapattı ve onu orada terk etti. Ancak bu Lilith'i durdurmaya yetmeyecekti bir gün mutlaka geri dönecekti.

Bu olayın ardından bir süre huzur hakim sürse de Inarius'un korkusu gerçekleşti ve gereğinden fazla güçlenen Nephalem ırkı kadim ruhları çağırdıklarını zannederek Cehennem saflarından iblisleri Sanctuary'e çağırıyorlardı. Kaçınılmaz olan hızla yaklaşıyordu. Sonsuz savaş! Nephalem ırkının güç potansiyelinden faydalanmak adına Cehennem safları bu ırkı korkutmadan bir plan yaptı ve Mephisto'nun oğlu Lucian önderliğinde Triune adı verdikleri ve cehennemin üç büyük iblis generaline, Mephisto, Baal ve Diablo'ya, hizmet eden bir din kurdular. Inarius bu oluşumu durdurmalıydı. Ancak cennetten yardım alamazdı. Cehennem kadar korkunç olduklarını biliyordu. Direkt savaş da açamazdı yeterince ilahi gücü safında barındırmıyordu. Bu nedenle Triune'a karşı bir din yapısı kurmaya karar verdi. Cathedral of Light, ışığın kilisesi adını verdiği dinde kendini peygamber/tanrı olarak ilan etti. Ve bu iki oluşum Günah Savaşı’nın temelini oluşturdu.

Kazananı olmayan Günah Savaşı, sona erdiğinde durum Inarius için hiç iyi sonuçlanmadı. Inarius tutsak edildi ve Nefretin baş iblisi Mephisto’ya teslim edildi. İşlediği günahların bedelini korkunç bir şekilde ödeyecekti. Melek kanatları yavaşça bedeninden koparılacak ve sonsuza kadar zincirlenmiş bir şekilde yaşayacaktı. Ölüm bile onun özgürlüğü olamayacaktı.

“Peki benim başardığım büyük işler ne olacak? Ben acı içindeyken bunları kim anacak? Kim Inarius’u hatırlayacak?”

Inarius’un hikayesi böylelikle sona eriyor diye biliyorduk. Ta ki Diablo 4’ün çıkış tarihinin açıklandığı sinematik yayınlana kadar. Inarius Malthael’in yarattığı kaos sonrasında bir şekilde kaçmış veya serbest bırakılmış görünüyor. Pale Knight adı verilen bir örgütün yöneticisi gibi. Belki de Işığın Kilisesi’nin devamı. Kim bilir... Belki de Lilith’i durdurabilecek tek seçenek O olarak görüldü. Bütün bunların cevabını Diablo 4 gelince alacağız. Ama bildiğimiz şey şu, Inarius Lilith için cehenneme döndü.

İzlediğiniz için teşekkür eder ve küçük bir şeyi hatırlatmak isterim. Inarius’un özet hikayesini anlatırken bazı yan olayları Günah Savaşı gibi, derinlemesine anlatmadım. Bu detayları bu kanalda bulabilirsiniz. Bir sonraki Diablo Lore videosunda görüşünceye dek kendinize çok iyi bakın hoşçakalın.  


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DIABLO IV ÜÇ AYLIK GÜNCELLEME - HAZİRAN 2021

Diablo 2 Resurrected - Blizzconline 2021 - Açıklananlar

World of Warcraft'da Yer Alan 10 Ürkütücü Şey